Antakya Okulu (Tar. İna.)

Antakya Okulu’nun kurucusu Antakyalı Lucian’dır (Ö. 312). Lucian, esasen adını Kutsal Kitap yorumu konusunda ki fikirleri ve çalışmaları ile duyurmuştur. Ancak onun fikirlerini ihtiva eden herhangi bir eseri bilinmemektedir. Her nekadar Lucian’a ait bir esere sahip olmasak da, Antakya ve Suriye Kiliseleri tarafından kullanılan Yeni Ahit metninin onun tarafından yazıldığı bilinmekte ve bu, Lucianik metin adıyla meşhurdur. Ayrıca 341 Antakya sinodunda ilan edilen ve ‘İkinci Antakya Kredesu’ ona atfedilir.

İsa’nın bütünüyle insan olduğu görüşünü savunan Antakya Okulu, monoteist Hıristiyanlığın önemli bir mezhebi olan Aryüsçülük açısından da kayda değer bir yere sahiptir. Aryüs, bu okulda Antakyalı Lucian’ın öğrencisi olmuş, onun düşünce yapısından ve Kutsal Kitap yorum metodundan etkilenmiştir. Aryüs’ün yakın arkadaşları olan ve Kilise mahfillerinde Aryüs’ü ve fikirlerini savunan Nicomedialı Eusebius, Kalkedonlu Maris, İznikli Theognis, Anazarbalı Athanasius, Menophantus gibi piskoposlar onun okul arkadaşlarıdır. Bu isimlerin birçoğu İznik kredosunda kredoyu imzalamayan isimlerdi. Kredoya imza atmayan bu piskoposlar Aryüs’ü terk etmeyerek, onunla sürgüne gönderilmişlerdir.

Aryüs, Eusebius’a yazdığı mektupta Antakya lı Lucian’ın okulunda birlikte olduklarını ifade eden ‘solloukianista/Luciancı arkadaş’ tabiri, hem onun fikirlerinin temeli olarak Antakya ekolüne hem de Antakya Okulu’nun o dönemde popüler bir kullanım arz eden bir ekol adı olduğu ve bu ekolün de Lucian’a dayandığı fikrini vermektedir.

Lucian’ın fikirleri ve düşünce yapısı Aryüsçülük üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Aryüsçüler bilhassa Aristoteles’in diyalektik mantık anlayışını kullanma ve kutsal kitap yorumunda tarih ve literal metodu benimseme bakımından Antakya Okulu’na mensupturlar ve bu okulun takipçileridirler.

 

Bilindiği gibi Hz. İsa’dan sonra Hıristiyanlığı yayma ve tebliğ işi, havariler tarafından yürütülmüştür. Onların faaliyetleri bil hassa Orta Doğu’da ki Kudüs, Antakya ve Urfa gibi merkezler de Hıristiyan olanların çoğu, havarilerin akidesi gibi tevhitçi bir imana sahiptirler. Aryüs ve Aryüsçülüğün de Antakya Okulu’yla bağlantılı olduğu ve onun da tevhitçi bir Hıristiyan akidesi savunduğu bilinmektedir.

Öte yandan daha sonraki dönemlerde de Antakya’nın önemini koruduğu bilinmektedir. Söz gelişi Emevîler devrinde II. Ömer (717-720) İskenderiye’deki Yunan-Helenistik geleneğe bağlı tıp okulunu Antakya ve beraberinde Harran’a taşıtmıştır. Dolayısıyla Antakya’nın bazı dönemlerde tıp okullarına da merkezlik ettiği anlaşılmaktadır.

 

BAYRAKDAR, Mehmet, İslam Felsefesine Giriş, TDV Yayınları, Ank. 2009, s. 12 ve 28.  
BAŞ, Bilal, Monoteist Bir Hıristiyanlık Yorumu: Aryüsçülük Mezhebi”, Divan İlmi Araştırmalar, 2000/2, yıl 5 sayı 9, s. 192, 193.

09 Nisan 2024

İlgili Terimler :

İlgili Kategoriler

Instagram'da Bizi Takip Edebilirsiniz...

Bizimle ilgili tüm haber ve gelişmelerden haberdar olmak için Instagram’da takip edebilirsiniz.
@antakyatarihi.com.tr

İLETİŞİM: 0538 955 2706

MAİL bilgi@antakyatarihi.com.tr

ADRES: Antakya - Hatay