Philaretos Brachamios (Tar.)
1090 yıllarında Antakya ve civarına hakim olan Ermeni asıllı asi. Bütün Klikya bölgesini kontrolü altına aldığı ve İranlı, Türk ve Ermenilerden oluşan büyük bir ordusu vardı. Roma’ya bağlı Antakya prenslerini hapse attırmış bölge halkına karşı büyük bir baskı uygulamıştır. Antakya’ya İsmail adli bir yönetici atayarak Anadolu içlerine gitti.
Romanos Diogenes (1068-1071) Malazgirt Savaşı öncesinde, topraklarını tehdit eden Türk akınlarını önlemek için Anadolu’da görevlendirdiği ordularından birinin başına kumandan olarak Philaretos’u atamıştır. Hatta, imparator Ermeni asıllı memurunu terfi ettirerek, ona ordu komutanlarına verilen üst düzey onursal unvanlardan biri olan “Domestikos” unvanını vermiş ve onu Urfa yakınlarında bulunan Romanopolis’e satrap (eyalet valisi) olarak tayin etmiştir.
Philaretos, Malazgirt Savaşı’nda bozguna uğramış Romanos Diogenes’in devrilmesinden sonra tahta çıkan VII. Mikhail’e (1071-1078) karşı gelmiştir. , Maraş ve çevresini zapt ederek, burada 1074 yılında kısa ömürlü bir prenslik (lordluk) kurdu. Devrin bölgesel Hıristiyan kaynaklarına göre Philaretos, Maraş bölgesine gelerek burada yaklaşık 50 kişiden oluşan bir Ermeni çetesiyle örgütlenme yoluna gitmiştir. XII. yüzyılda yaşamış, bölge hakkında eşsiz bilgiler sunan bir eser kaleme almış olan Süryani Mikhail (ö. 1199) tarafından güçlü, kurnaz ve cesur bir Ermeni olarak tanıtılan Philaretos, örgütlediği Ermenilerin başında Kilikya’ya girerek, burada bir kale ele geçirmeye muvaffak olmuştur. Üst edindikleri bu kaleden hareketle, Kilikya çevresinde bulunan Maraş, Keysun, Ra’ban, Anazarba ve Elbistan gibi birçok yeri ele geçirmeyi başarmıştır. Aslında Philaretos, Bizans İmparatorluğu’nun bölgedeki kontrolünü büyük ölçüde kaybettiğini görmüş, bu durumu kendi lehine çevirmeyi amaçlamıştır. Bunu yaparken de Selçuklu tehdidine karşı, Bizans’la ara ara işbirliği yapmıştır.
1077’de Urfa’yı Bizans İmparatorluğu’nun valisi olarak yöneten Leon’un elinden alan ve Malatya hâkimi Gabriel’i de kendisine tabi kılan Philaretos, 1078 yılında kral olarak tanınmak için Bizans’ın yeni imparatoru Nikephoros Botanaeiates’in (1078-1081) vassalı olmayı kabul eder. Hatta kendisine imparatorluk tarafından Orta Çağ Doğu Roma’sında devletin kişilere verdiği üç büyük unvandan biri olan “küropalates” unvanı verilir.
1079 senesinde Antakya dükü Ermeni asıllı Vasak’ın elinden Antakya’yı alan Philaretos, böylece bölgenin jeopolitik, dinî ve stratejik açıdan en önemli şehirlerinden Antakya’ya hâkim olmayı başarmış, 1083 yılında Fırat Nehri’nin ötesindeki Urfa’yı da ele geçirmiştir. Ancak Türklerin bölgedeki fetih hareketlerine hız vermesiyle, Philaretos’un lehine esen rüzgâr tersine dönecek, ele geçirdiği bir kısım topraklar Türkler tarafından geri alınacaktır. Türkiye Selçuklu sultanı I. Süleymanşah bölgedeki fetih faaliyetlerine son vermemiş, 1079 senesinde Philaretos’un eline geçen Antakya’yı, 1085 yılında ondan almıştır.
Philaretos Brachamios’un 1050-60’lı Yıllara Tarihlenen Kurşun Mührü, Foto: https://www.doaks.org/resources/seals/byzantine-seals/BZS.1958.106.5670/view (Erişim: 12.05.2023)