Sarımiye Cami (Tar., Mim., Ark.)

Antakya’nın hakkında çok fazla bilgi bulunmayan camilerinden biridir. Avlu girişinde yer alan yazıtına göre Hicri 1131, Miladi 1719 yılında Sarımi Hacı Halil tarafından yeniden tamir ettirilmiştir. Yazıtının tam metni şöyledir:

“Şükür ta’mir-i cami hüsn-ü mukadder

Olub bin yüz otuz birde mükerrer

İlahî Sârımî Hacı Halîl’den

Kabûl kıl oldu itmâmı müyesser”

 

Yazıtta adı geçen Sarımi Hacı Halil’in kim olduğu belli değildir. Sarımi sözcüğünün Arapça’da “keskin kılıç” anlamına geldiği bilinmektedir. Hacı Halil’in lakabına göre “güç sahibi, otoriter” bir kişi ya da aile mensubu olduğu düşünülebilir. Caminin günümüzde Sermaye Camii olarak adlandırılması, Sarımiye’nin halk arasında zamanla farklı telafuz edildiği biçiminde açıklanabilir. Antakyalılar arasında, 19. Yüzyılda yaşanan depremden sonra caminin onarımının halk arasında toplanan paralarla gerçekleştirildiği, bu paranın onarıma “sermaye” olduğu söylenmekteyse de gerçekliği olmadığı açıktır.

Sarımiye Camii’nin bir de medresesinin bulunduğu bilinmektedir. l903 tarihli Salname-i Maarifi Umumiye’ye göre (s.463) anılan tarihte medresenin müderrisi Ahmed Efendi olup, 15 öğrencisi bulunmaktadır. Sarımiye Medresesi’ nin Halefzade Süreyya Bey’in belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirilen bugünkü Kurtuluş Caddesi’nin  açılması çalışmaları esnasında yolda kaldığından yıktırıldığı düşünülebilir. 1929 yılında çalışmaları başlayan o dönemdeki adıyla “Yeniyol”un Antakya’nın Antik dönemden beri önemli bir ulaşım aksı olan hattı takip ettiği bilinmektedir. Roma döneminde faal olan bu yolun zamanla daraldığı, üzerine yapılan binalarla organik bir yola dönüştüğü kaynaklarda belirtilmektedir. 1935 yılında açılan yeni yolun inşası esnasında pek çok yapıyla birlikte Sarımiye Medresesi’nin de yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Nitekim, bugün camiye ait olan ve yapının doğusunda yer alan betonarme dükkanların bu medresenin bulunduğu yerde inşa edildikleri söylenmektedir. Cami gibi medrese ile ilgili bilgiler de kısıtlıdır. Kentin yaşlılarından kentin kadısının bir dönem medresenin üst katında oturduğunun söylendiği öğrenilmektedir. Son dönemlerinde alt katında bir boyacının barındığı söylenilenler arasındadır. Caminin Vakıflar Genel Müdürlüğünce sürdürülen restorasyonu 2003 yılında tamamlanmış ve ibadete açılmıştır. Bu onarıma ait ikinci bir yazıt bina üzerinde yer almaktadır. Bu restorasyon kapsamında yapının Kurtuluş Caddesi’nden algılanmasının engelleyen birtakım niteliksiz dükkanın da yıktırıldığı bilinmektedir.

Günümüzde cami, kareye yakın planlı, kesme taş duvarlı bir harimden oluşmakta, harime, batısında yer alan kapıdan girilmektedir. Bina, ahşap beşik çatılı, kiremit üst örtülüdür. Çatı, harimi iki sahına dönüştüren taş kemerleri birbirine bağlayan ayaklarla taşınmaktadır. Kıble cephesinde mihrap poligonal bir kütle olarak dışa taşmaktadır.

Mihrabın bir yanında üç, diğer yanında iki pencere yer almaktadır. Söz konusu pencerelerin üstlerinde geleneksel Antakya evlerinde görmeye alışık olduğumuz türde tepe pencereleri ikinci bir dizi oluşturmaktadır. Caminin genel yapısı itibariyle geleneksel Antakya evlerini andıran bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.

Caminin kesme taş minaresi, yapıdan kopuk olarak avlunun güneyinde tek başına yer almaktadır. Minarenin kürsüsü tonoz biçimde düzenlenerek, altından geçilerek avluya ulaşılması sağlamakta, caminin avlu giriş kapısı işlevini görmektedir. Minare, sanat tarihi açısından Sarımiye Camii’nin en önemli unsurudur. Minarenin altında yer alan ahşap giriş kapısı derin bir niş içerisine alınmış, nişin iki yanına taş sekiler yerleştirilmiştir. Kapının üzerinde yer alan yazıtı çevreleyen kemer alnı dekoratif yaprak dizileriyle süslenmiştir. Dekoratif diziler minarenin pabuç bölümünde ve pabuçtan silindirik gövdeye geçişlerde de kullanılmıştır.

Minarenin sokak ile birleştiği köşede pah oluşturulmuş, bu pahın tepe bölümü mukarnaslarla süslenmiştir. Kapı nişinin iki yanındaki taş sekilerin üzerinde de aynı mukarnaslardan oluşan birer dizi yer almaktadır.

Minarenin şerefe altı üst üste çemberler oluşturan mukarnas ve küçük kemer dizileri ile süslenmiştir. Şerefe bölümü ve üstündeki külah ahşaptır. Şerefe korkuluğunun üzeri ahşap dekoratif kemerlerle çevrelenmiştir. Üzeri geniş bir saçaktan sonra piramidal külah ile sonlanmaktadır.

Caminin avlu duvarları son onarımda inşa edilmiş olup, tarihi değere sahip değildir. Onarım kapsamında avlunun taş kaplamalar da yenilenmiş ve avluya yakışmayan yeni bir tuvalet kütlesi eklenmiştir.

Antakya’nın yeterince tanınmayan bu camisi, gerçekte kentle ilgili pek çok yayında ve posterde minaresi ile yer almaktadır. Katolik Kilisesinin avlusundan çekilen pek çok fotoğrafta Sarımiye minaresi ile Kilisenin çan kulesi aynı karede yer almaktadır.

 

 

 

[1] EYÜPGİLLER, Kutgün, (2007), “Sârımîye Camii ve Medresisi”, Hatay Aylık Kültür ve Keşif Dergisi, Kasım 2007, Sayı: 5, sf: 18-23.

Fotoğrafların Devamı: https://antakyatarihi.com.tr/sarimiye-cami/

 

01 Kasım 2025

İlgili Terimler :

İlgili Kategoriler

Instagram'da Bizi Takip Edebilirsiniz...

Bizimle ilgili tüm haber ve gelişmelerden haberdar olmak için Instagram’da takip edebilirsiniz.
@antakyatarihi.com.tr

İLETİŞİM: 0538 955 2706

MAİL bilgi@antakyatarihi.com.tr

ADRES: Antakya - Hatay