Nesibe Kadın Çeşmesi (Tar., Mim.):
Meydan Caddesi ile Fabrikalar Caddesi’nin kesiştiği köşede iki katlı bir konutun köşesine cepheli olarak yerleştirilmiştir. Çeşmenin iki cephesine yerleştirilen dörder satırlık iki inşa
kitabesi birbirinin tekrarı şeklinde olup aynı ifadeleri taşımaktadır. Bu kitabelerde şu bilgiler yer almaktadır:
2 Haktdan dile ecri cezîl
3 Bu hâyrı câre delil
4 Rûhu Nesiîbe Hanıma
5 Tarîh-i tâm bî adiîl
6 Meşkûr ede ecri celîl
7 Akd-ı zülâl yâ sebîl
8 Rûhu Nesîbe Hânıma
Sene 1333 (1915)
Kitabeden çeşmenin, Hicri 1333 / Miladi 1914 tarihinde Nesibe Hanım tarafından inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Yazıtta, Nesibe Hanım ismi yapının banisi olarak belirtilmektedir.
Nişler, üstten dalgalı bir kemerle sınırlandırılmıştır. Silmelerden oluşan başlıklara basan kemerlerin taşıyıcı özelliği bulunmamaktadır. Bu kemerler, dekoratif bir öğe olarak cepheyi biçimlendirmektedir. Kemerin çeşme nişi ile birleşmemesi bunun bir dekoratif perde kemeri olarak ele alındığını göstermektedir. Kemerin kilit taşı yüzeyden taşırılarak vurgulanmıştır. Bu uygulama Batı etkisini göstermektedir. Kemerler, dıştan kabartma bir silme ile çerçevelenmiştir. Dış bükey gelen kemer eteği bir dişi müteakip iç bükey olarak kemer şekline dönüşmektedir. Önceden eve ait bir oda olan kısımda şimdi çeşmenin su haznesi bulunmaktadır. Yapıda dekoratif amaçlı kemerler ve sülüs yazılı kitabelerle beraber süslü bir çeşme görünümündedir.
Sokağın köşesine yerleştirilen çeşme, iki cepheli olması ve her iki cephenin bir birinin tekrarı olarak ele alınmış olması ile bir bütünlük arz etmektedir. Antakya’da bu tipte inşa edilmiş olan Kabaltı Çeşmesi’nden sonra ikinci örnek olarak karşımıza çıkmaktadır. Kabaltı Çeşmesi’nde yapı tamamen bağımsız olarak inşa edilmişken, burada bir evin köşesine yerleştirilmiştir. Burada bir farklı uygulamayı kemer ve çeşme aynası ilişkisinde tespit ediyoruz. Diğer Antakya çeşmelerinde niş, nişi üstten sınırlayan kemer ve çeşme aynası organik bir bağ içerisinde ele alınmıştı. Ancak burada kemerin çeşme aynası ile bir ilişkisi olmayıp sadece çeşme nişini oluşturan ayaklarla bağlantısı bulunmakta, kemer ile çeşme aynası arasında bir boşluk bulunmaktadır. Taşıyıcı işlevi bulunmayan kemerin, ayrıca tanımlanması güç bir süs kemeri olarak ele alındığı görülmektedir. Hatay bölgesinde bu şekilde işlenmiş bir başka örneğin tespit edilmemiş olması yapıya bir ayrıcalık kazandırmaktadır.[1]
[1] ŞANCI, Fuat, (2011), “Antakya’nın Gerdanlığı, Çeşmeler” HATAY Aylık Kültür ve Keşif Dergisi, Sayı: 45 Mart 2011, sf: 12-21.

